Sadece matematikten kalınca belge alınır mı ?

Ahmet

New member
Sadece Matematikten Kalınca Belge Alınır Mı?

Bir zamanlar, lise yıllarında çok sevdiğim bir öğretmenim vardı. Her sabah sınıfa girdiğinde, odanın havası değişir, öğrenciler birbirine fısıldarken, gözleri öğretmeni takip ederdi. "Bugün, hayatla ilgili bir şey öğreneceksiniz," derdi. Gerçekten de her dersin sonunda, sadece o günkü konu değil, bir anlamda yaşamın kendisi üzerine düşünmeye başlardık. Ama bir sabah, öğretmenimiz biraz daha ciddi bir şekilde girdi sınıfa. "Bugün," dedi, "Matematikten kalınca belge almak hakkında konuşacağız."

Hikaye, belki size garip gelebilir, ama işte bu konuşma, liseyi bitirme sürecimle ilgili çok şeyin başlangıcı oldu. Bu yazıda, sadece matematik dersinden kalmanın bir belge almakla ilişkilendirildiği bir durumu anlatmaya çalışacağım. Ama sadece bir konu üzerinden gitmeyeceğiz. Karakterlerimizin bakış açıları ve stratejik, empatik yaklaşımlarını da gözler önüne sereceğiz.

Matematikten Kalınca Belge Alınır Mı?

Ahmet, 12. sınıfın sonlarına yaklaşırken kendini bulmuştu. Her şeyden önce çok çalışıyordu ve stratejik bir şekilde derslerini planlıyordu. Matematik, Ahmet için bir engel değil, bir hedefti. Her hafta sonu, arkadaşlarıyla düzenlediği çalışma gruplarında, başta çözemedikleri soruları tek tek hallediyor, sınavı adeta oyun gibi görüyordu. Ancak Ahmet’in en büyük korkusu, hiç beklemediği bir anda karşılaştığı, "Sadece matematikten kalınca belge alman gerekecek," cümlesiydi. Kendi de çözüm odaklı bir insan olarak, bu durumu en hızlı şekilde aşacağına inanıyordu. Ahmet'in mantığına göre, sadece matematikten kalmak, bir tür geçici engeldi, kısa süre içinde aşılabilecek bir sorun.

Ahmet'in planı basitti: Matematik öğretmeniyle randevu alacak, eksik olduğu konularda yardım isteyecek, sonra da sınavı geçip bu durumu geride bırakacaktı. Biraz daha zaman alacak olsa da, sorun bir an önce çözülmeliydi.

Elif’in Empatik Bakışı: Duygusal Zorluklar ve Çözüm Arayışı

Ahmet'in aksine, Elif matematik dersinde sıkıntı çekiyordu. Matematikle ilgili kavramları bir türlü zihnine oturtamıyordu. Bu da ona hem strese hem de umutsuzluğa yol açıyordu. Elif, ders sırasında genellikle suskun ve gergindi; arkadaşlarıyla tartışmalar yapmayı sevmiyor, sorunları kendi içinde çözmeye çalışıyordu. Ancak, bir noktada matematikten kalırsa, bu sadece sınavdan geçememek anlamına gelmeyecekti. Bu, aynı zamanda başarısızlık korkusuyla boğuşmak, kişisel bir yenilgi olarak da algılanabilirdi.

Elif, sadece "sınavı geçememek"ten daha fazlasını hissediyordu. Matematikten kalmanın onun için çok daha derin bir anlamı vardı. Eğer matematikten kalırsa, sadece okulda değil, hayatın birçok alanında da başarısızlık duygusu hissedecekti. Ancak Elif, yardım istemek konusunda Ahmet’in aksine pek istekli değildi. Empatik yaklaşımıyla, diğerlerinin ona yardımcı olmasını beklemek yerine, kendi duygusal dünyasında çözüm arıyordu. Bu durumda, Elif'in yaklaşımı çözüm arayışının yanında duygusal bir yük taşımakta ve çözüm odaklılık gibi daha stratejik bir bakış açısını benimsemekte zorlanıyordu.

Toplumsal Baskılar ve Matematikten Kalma Olgusu

Bu hikaye, aslında sadece matematikten kalma olgusuyla da sınırlı değil. Toplumda "başarı" ve "başarısızlık" çok dar kalıplar içinde tanımlanır. Matematikten kalmak, bazen sadece bir dersin başarısızlıkla sonuçlanması olarak görülse de, toplumsal olarak, çok daha geniş bir "gelecek kaygısı" ve "yetersizlik" duygusunu tetikleyebilir. Bu sadece okulda değil, iş dünyasında da karşımıza çıkan bir durum. İnsanlar, başarısızlıklarını genellikle görünür kılmamak için çözüm odaklı olmak zorunda kalabilirler. Ancak, başarısızlıklarını kabul eden ve bu durumu duygusal bir şekilde çözmeye çalışanlar da vardır. Elif gibi...

Bunu gözlemlediğinizde, her iki yaklaşımın da toplumda farklı şekillerde değerlendirildiğini görürsünüz. Elif’in empatik yaklaşımı, duygusal olarak derinleşse de toplumsal olarak daha az kabul görebilirken; Ahmet’in stratejik yaklaşımı, çözüm odaklı olsa da bazen derinlemesine düşünme gerekliliğini göz ardı edebiliyor.

Bir Çözüm Üzerine: Sadece Matematikten Kalınca Belge Almak?

Evet, sadece matematikten kalınca belge almak mümkün mü? Bu soru, ne kadar önemli bir sorudur. Sonuçta, toplumsal ve bireysel bakış açılarımız bu durumu farklı şekillerde tanımlar. Ahmet için bu bir geçici engelken, Elif için bu, kendini değersiz hissetme korkusuyla birleşen bir başarısızlık olarak algılanabilir. Bunu çözmek için, belki de hepimizin daha fazla empatik ve stratejik bir bakış açısını birleştirmemiz gerekecek.

Sizce, sadece bir dersten kalmak, gerçekten kişinin başarısız olduğunu gösterir mi? Yoksa bu, sistemin ve toplumun daha geniş bir yetersizlik anlayışının yansıması mı? Ahmet ve Elif’in farklı bakış açıları arasında siz hangisini daha çok sahipleniyorsunuz?