Yaşam beklentisi: Almanya'nın kötü sağlık raporu – WELT

keen

New member
OECD rakamlarına göre Almanya'da yaşam beklentisi ilk kez AB ortalamasının altında. Her yer arasında bu ülkede sağlık bakım masrafları Avrupa'da rekor seviyeye ulaşıyor. Kötü rapora rağmen Almanya başka bir alanda iyi durumda.


Almanya, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) açısından en yüksek sağlık bakım maliyetlerine sahiptir, ancak yaşam beklentisi AB ile karşılaştırıldığında ortalamanın altındadır. Bu eşitsizlik, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) AB ülkelerindeki sağlık durumuna ilişkin güncel bir raporunda vurgulanıyor. Alman sağlık sistemi için yetersiz bir sertifika.

OECD'ye göre Almanya'da 2023 yılında beklenen yaşam süresi 81,2 yıldı. Bu, Almanya'nın ilk kez AB ortalamasının altında kaldığı anlamına geliyordu. Tüm AB ülkelerinin ortalama yaşam süresi 81,5 yıldır. Almanya, İspanya, İtalya ve İsviçre gibi ülkelerin 2,6 ila 3 yıl gerisinde bulunuyor.


Genel olarak AB üyesi ülkeler arasında yaşam beklentisi açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Yaşam beklentisi en yüksek ve en düşük olan ülkeler arasında sekiz yıllık bir fark var. OECD'ye göre İspanya, İtalya ve Malta'da 2023'te beklenen yaşam süresi AB ortalamasının iki yıldan fazla üzerindeyken Letonya ve Bulgaristan'da beş buçuk yıldan fazla aşağıdaydı. OECD'ye göre Almanya'da yaşam beklentisi 2010'dan bu yana 0,7 yıl arttı. Ancak AB genelinde aynı dönemde 1,7 yıl arttı.


Ekonomik organizasyona göre, Almanya'da yaşam beklentisindeki küçük artış, ölüm oranlarının azaltılmasında nispeten az ilerleme sağlanmasından kaynaklanıyor. 2021'de dolaşım hastalıkları nedeniyle yaşa göre standardize edilmiş ölüm oranı AB ortalamasının biraz üzerindeydi. Fransa ile karşılaştırıldığında iki kat daha yüksekti.


Ancak OECD'ye göre Almanya, sağlık sisteminin maliyetleri konusunda AB'nin başında yer alıyor. Almanya'da sağlık harcamaları 2022'de gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 12,6'sını oluşturdu. Fransa, gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 11,9'u ile en yüksek sağlık harcaması ile ikinci sırada yer aldı.


Ön tahminler, Almanya'nın gayri safi yurt içi hasılasındaki sağlık harcamalarının yüksek oranının 2023'te yüzde 11,8'e düşeceğini gösteriyor. Ancak OECD'ye göre bu değer hâlâ AB genelindeki en yüksek değer olacak ve yüzde 11,6 ile Fransa'nın önünde yer alacak.

Sağlık çalışanlarının mevcudiyeti karşılaştırıldığında Almanya daha iyi performans gösteriyor. OECD'ye göre sağlık sistemindeki vasıflı işçi sıkıntısı Avrupa çapında bir sorundur. Ekonomik organizasyona göre, 2022 yılında Avrupa genelinde tahmini 1,2 milyon doktor, hemşire ve ebe açığı yaşanacak.


Ekonomik organizasyon, eksikliği hem genel nüfusu hem de sağlık işgücünü etkileyecek demografik değişime bağlıyor. Ayrıca OECD'ye göre sektörde tükenmişliğe ve personel tutmada zorluklara yol açacak zorlu çalışma koşulları mevcut.

Bu zor duruma rağmen OECD, Almanya'nın bu alanda iyi hazırlandığını teyit ediyor. Almanya'da 1000 kişi başına 4,5 doktor ve 12 bakım personeli düşüyor. Bu, bu ülkede AB ortalamasından yüzde 10 daha fazla doktor ve yüzde 40 daha fazla hemşire personelinin bulunduğu anlamına geliyor.


Ancak OECD, Almanya'da sağlık sektöründe vasıflı çalışanların bulunmasındaki gelişmeyi eleştiriyor. Ekonomik organizasyona göre Almanya, 2022'de 100.000 kişi başına 12,4 yeni tıp mezunuyla AB'de üçüncü en düşük tıp mezunu sayısına sahip ülke.

Raporda ayrıca ülkede görev yapan doktorların yüzde 23'ünün 60 yaş ve üzerinde olduğu ve yakında emekli olacağı belirtiliyor. OECD, demografik değişim ve sağlık hizmetlerine olan talebin artması nedeniyle Almanya'nın bu alandaki çabalarını “yoğunlaştırmasını” tavsiye ediyor.

Andreas Maço Berlin'de sağlık ve inşaat sektörüne odaklanan bir WELT iş muhabiridir.