Dhala nispeten genç bir yıl, zaten sunabileceği birçok yeni dizi var. Ancak medya kitaplıkları ve yayın hizmetleri arasında dolaşmak sıkıcı olabileceğinden, sizin için küçük bir ön seçim yaptık; ister düşünceli ister kanlı olun. Diğer şeylerin yanı sıra, en ilginç bilim kurgu romanlarından birinin uyarlanması ve Kafka yılına uygun bir eşlik ile.
“Kafka” (ARD)
Birisi Franz K.'nın filmini yapmış olmalı – ve ayrıca Kafkaesk otorite yapılarıyla nam salmış Alman televizyonunu da! Ancak altı bölümlük mini dizi “Kafka” (ARD medya kütüphanesinde ücretsiz olarak mevcuttur), izleyicinin en az Joel Basman'ın canlandırdığı ana karakter kadar merakla, nefes nefese ve hayret içinde dolaştığı muhteşem bir labirenttir. Franz Kafka tam anlamıyla boş bir sayfadır; artık karakteri bir sis gibi saran trajik kitsch'ten kurtulmuştur.
Yazar ve senarist Daniel Kehlmann ve yönetmen David Schalko, alışılagelmiş Alman televizyon gerçekçiliğiyle hiçbir ilgisi olmayan, eğlenceli bir sanat eseri yarattılar: erken dönem sinema ve pop kartpostal estetiğinin, dışavurumcu oda draması ve sürrealist fantezinin çılgın bir karışımı. Her hikaye kendi anlatı perspektifini bulur – genç adamın Max Brod ve Franz Kafka arasındaki dostluğundan, bir genelev ile bir kamu hizmeti işi arasındaki geç dönem Habsburg “bromance”ından, Kafka'nın evindeki karanlık ama aynı zamanda şakşak komik aile sahnelerine kadar ( Yemek masasında devasa bir şekilde oturan Nicholas Ofczarek'in üstesinden geldiği Baba) seriye “Babylon Vienna” dokunuşu katan ve neredeyse çılgın modernliği gösteren Milena (Liv Lisa Fries) ile güneşli ama son derece karmaşık aşk hikayesine kadar. 1920’lerin ilişki söylemlerinden.
Yakın arkadaşları: Max Brod (David Kross) ve Franz Kafka (Joel Basman)
Kaynak: NDR/Süperfilm
Kafka'nın kendisi de günlük egzersiz rutinleri, kompulsif yeme alışkanlıkları ve iş hayatındaki bariz zorluklarıyla Asperger semptomları taşıyan ve yüz yıl erken gelen yenilikçi bir inek gibi görünüyor. Kafka, bütün insanlar arasında, neredeyse kasıtlı olarak yarım kalmış bir eseri geride bırakan bu talihsiz profesyonel, kendi kendini iyileştiren biri miydi? Babasının şirketine yeni atanan genel müdür olarak girerken ve aslında çok beceriksizce tökezlerken gurur duyarak “Tökezleyebilirim” diyor. Bu serideki pek çok orijinal alıntı gibi, imgeler dünyasında düzensiz ve güzel bir şekilde duran Felice Bauer'e yazılan bir mektuptan alınan cümle, Kafka'nın paradoksal ve rakipsiz ustalığını özetliyor. Bu dizide onun başarısızlığını izlemekten vazgeçmek istemezsiniz. Andreas Rosenfelder
“3 Beden Sorunu” (Netflix)
Dünyanın felsefi ve hatta teolojik gizemlerini ele alan ama aynı zamanda büyük resimlere dayanan çok fazla bilim kurgu dizisi yok. Alex Garland'ın “Devs” (2020) adlı eseri akla geliyor; Silikon Vadisi'nin yapay zeka konusundaki devasa tutkusunu yavaş ve titizlikle anlatan bu başyapıt. Şimdi Netflix, “Games of Thrones”un yapımcıları tarafından Liu Cixin'in (Çince'de her zamanki gibi soyadı Liu'dur) çok satan “Trisolaris” adlı eserinden uyarlanan “3 Body Problem” ile aynı yolu izliyor. Başarının tarifini tanımlayın, diyor bu kombinasyon.
İlk izlenim sevindirici: “3 Beden Problemi” sekiz bölümde diziler arasında rakipsiz bir görsellik gücü kullanıyor. Mao Tse-tung yönetimindeki Çin Kültür Devrimi'nden günümüzün Büyük Britanya'sına kadar uzanan, iliklerinize kadar işleyen gizemli bir gerilim filmi gelişiyor. Orijinal kitapla karşılaştırıldığında, Netflix izleyicileri için pek çok şey fantaziye dönüştürüldü ve Çin'den Batı'ya taşındı; bu da her zaman anlatının iyiliği için değil, uzun vadede zayıflama eğilimi gösteriyor. Eğer onu saf ve orijinaline daha sadık bir şekilde seviyorsanız, 30 bölümle daha fazla anlatı kapsamına izin veren ve söz konusu olduğunda saklanmak zorunda kalmayan Çin film uyarlaması “Three-Body” (2023) ile yetinmelisiniz. görsel güç.
“3 Beden Problemi”nde insanlığı destekliyorsunuz. Hala olayların üstesinden gelebilecek mi? Yoksa her şey doğanın kanunları gibi kontrolden mi çıkıyor? Sonuçta ilerleme ya da barbarlıktır. Dünya sakinlerinin uğraşmak zorunda kalacağı gezegensel veya galaktik felaketler burada açıklanmamalı. Her durumda, bir Paskalya mucizesi insanlığı kurtarmayacak, bu ancak kendi başına yapılabilir. Tatil için iyi şeyler. Jacob Hayner
ayrıca oku
Seri “3 Vücut Problemi”
“Beyler” (Netflix)
Miras almak zor bir şeydir. Bu bir lütuf da olabilir, bir lanet de. Birisi adaletsiz davranıldığını hissediyor, bir diğeri ise merhumla karmaşık ilişkileri nedeniyle kendini suçlu hissediyor. Asker Eddie Halstead için işler daha da kafa karıştırıcı. Ona yalnızca soylu ailesinin İngiltere'deki büyük mülkü miras kalmadı, aynı zamanda bir esrar plantasyonu ve gangster dünyasına giriş de miras kaldı. Eddie yeni rolüne direnir ama çok geçmeden çok yetenekli bir suçlu olduğunu anlar.
Guy Ritchie, “The Gentlemen” ile “Glass Onion” ile “Peaky Blinders” arasında bir başarı yakaladı; buna “Breaking Bad”e saygı duruşu da dahil, çünkü Giancarlo Esposito da burada şaibeli bir karakteri canlandırıyor. Böylece, işler yeniden saçma ve acımasız hale gelmeden önce, İngiliz kırsalının ortasındaki bir kalenin sade atmosferinde, odun ateşi ve ikindi çayı eşliğinde rahatlayabilirsiniz. Her bölümden sonraki kara mizah ve güvenilir heyecan verici olaylar, diziyi Paskalya tatili için mükemmel bir art arda izlenecek yer haline getiriyor. Lena Karger
“Gerçek Dedektif: Gece Ülkesi” (Sky/Wow)
Nomen est alamet, bu vakada epeyce arsızlık söz konusu olsa bile: 2014 yılında, o zamanlar diziye nispeten yeni gelen Nic Pizzolatto, adı verilen ve aslında ismine yakışan bir polisiye dizisi yazdı: yakın zamanda bir meslektaşım buna “TV gerilim filminin yüksek kitlesi” adını verdi. Pizzolatto aynı zamanda (düzgün) ikinci ve üçüncü sezonları da yazdı, ancak HBO dördüncü sezonu Issa López'in ellerine verdi; görünüşe göre iyi bir seçim.
Kötü huylu Liz Danvers rolünde Jodie Foster
Kaynak: Warner
Çünkü “True Detective: Night Country” yalnızca içerik bakımından ilk vakanın devamı olmakla kalmıyor, aynı zamanda dördüncü sezon atmosfer açısından da onunla rekabet edebiliyor – belki de tam olarak buz gibi Alaska'nın (İzlanda tarafından “oynadığı” için) yol) sıcak ve nemli güney eyaletlerinin yerini alır. Ayrıca görülecekler: Fantastik ve fevkalade huysuz Jodie Foster. Wieland'ın arkadaşı
ayrıca oku
“Fack ju Göthe”den daha iyi
“Suikasttan Sonra” (Apple)
6 Ocak 2021'den bu yana, aslında Kutsal Cuma'da başlayan bu komplo da dahil olmak üzere Amerika'ya yönelik her komplo farklı anlatılıyor. 1865 Kutsal Cuma günü, Başkan Abraham Lincoln, Washington'daki Ford Tiyatrosu'ndaki locasında bir suikastçı tarafından ölümcül şekilde yaralandı – Lincoln ertesi sabah öldü. Ancak John Wilkes Booth adında bir aktör olan tetikçi, dolu bir evin önünde işlenen bir cinayet ve bacağını kırdığı bir atlamanın ardından kaçmayı başarmıştı.
Monica Beletsky'nin gerçek suç tarihi dizisi bu çirkin olayla başlıyor ve komployu bölüm bölüm genişletiyor. Aslında koyu kahverengi görüntüler bir suç avından çok daha fazlasını gösteriyor. Ne yazık ki, AppleTV+ yalnızca haftada bir kez gerekli yenilemeyi sağlıyor, ancak dört bölüm Kutsal Cuma için tam zamanında izlenebiliyor. Wieland'ın arkadaşı
“Oderbruch” (ARD)
Doğu, doğu sınırında en vahşi olanıdır. Oderbruch'ta en azından bazı bölgelerde yerliler hâlâ kendi aralarında. Ancak bodrumdaki cesetler ortaya çıkana kadar. Dizi “Oderbruch”ta bir sabah çamurun içinde birikerek Oder setinden daha yüksek bir tepe oluşturuyorlar. Şimdi şehirlerden, Federal Polisten, Eyalet Kriminal Polis Bürosundan ve diğer anonim devlet organlarından gelen yabancılar Krewlow'u işgal ediyorlar ve kasabada aldatıcı sükuneti bozan herkes kadar şüpheyle bakılıyor.
Bir kişi eve dönüyor: Polis memuru Roland, o zamanlar pek çok şeyden rahatsız olduğu için gençken köyü terk etti, ama aynı zamanda belki de Krewlow onun için çok küçük olduğu için. Yerel bir sırdaş olan Roland'ın (yerli bir Doğu Berlinli olan Felix Kramer), inatçı Doğululardan karanlık sırlarını açığa çıkarması gerekiyor.
Korkunç bir keşif yapın: Haskel (Leonard Kunz) ve Sebastian (Sebastian Urzendowsky)
Kaynak: Picture Alliance/dpa/CBS Studios/Syrreal Dogs GmbH/ARD Degeto/Stefan Erhard
Vahşi Doğu'da görmek isteyeceğiniz her şey orada: Berlin çevresinde Ruslarla yapılan destansı savaşlardan ölen savaşlar, rakipsiz fiyatlarla çok sayıda geniş açık arazi, iki zamanlı motorlu eski model arabalar ve orijinal Doğu Almanlar. Eski Defa muhafızı bunun için görevlendirildi: Winfried Glatzeder (“Paul ve Paula Efsanesi”), Volkmar Kleinert (“Leyleklerin Zamanı”), André Hennicke (“Şehirdeki Gençler”). Şarkı yazarı ve şair Bettina Wegner bile (“Çocuklar (o kadar küçük ellerdir ki)”) eşlik ediyor.
Sekiz bölümlük dizide doğu, Polonya üzerinden Transilvanya'ya (Transilvanya) kadar genişliyor. ARD'nin medya kütüphanesi için hazırladığı dizide vampir efsanesini yeniden canlandırdığı gerçeği çok fazla ortaya çıkamaz. Vampir, kurt adam ve zombi gibi her zaman bir şeyin simgesiydi. “Oderbruch”ta Doğu'daki karanlık bir gücü temsil ediyor, bu ne anlama geliyorsa.
Her halükarda Almanya'nın Doğusu hakkında son otuz yılda olduğundan daha fazla konuşuluyor. Bu yüzden henüz bitmekten çok uzak. “Dark”tan bu yana belki de en iyi Alman dizisi olan “Oderbruch”u sadece Brandenburg kırsalına taşınmayı düşünenler izlememeli. Michael Mantarı
“Gurbetçiler” (Amazon Prime)
Hayatı yoldan çıkarmak sadece bir saniyenizi alır. Mercy bir mesajı okumak için cep telefonuna bakarken, bakması gereken çocuk ortadan kayboluyor, o da oradaydı, şimdi onu toprak yutmuş durumda. “Expats”ta altı bölüm boyunca talihsizliğin gittikçe daha da yayıldığını ve ruhunuzu daha da derinden kemirdiğini izliyorsunuz: evlilikler, arkadaşlıklar, gelecek planları çöküyor ve tesadüfen üst sınıfların bunun sınıflar arasında olabileceği yanılsaması şöyle bir şey veriyor: huzur ve aşinalık.
Lulu Wang'ın Hong Kong'daki üç Amerikalı kadının (ikisi çok zengin ve çok ayrıcalıklı) kaderini konu alan dizisi, iyi hissettiren televizyonun tam tersidir. Ancak onunla ilgilenen herkes yine de mutlu hissediyor: Çünkü üç harika oyuncuyu izliyorsunuz, çünkü Nicole Kidman'ın yüzünün yakın çekimde, onu ne kadar lüks bir şekilde yerleştirirseniz yerleştirin, herhangi bir arka plandan daha heyecan verici olduğunu fark ediyorsunuz. Ve hayattaki en büyük talihsizliğin hiçbir amacın ve umudun olmaması olduğunu öğrendiğiniz için Paskalya'ya çok yakışan bir mesaj. Peter Praschl
“Kafka” (ARD)
Birisi Franz K.'nın filmini yapmış olmalı – ve ayrıca Kafkaesk otorite yapılarıyla nam salmış Alman televizyonunu da! Ancak altı bölümlük mini dizi “Kafka” (ARD medya kütüphanesinde ücretsiz olarak mevcuttur), izleyicinin en az Joel Basman'ın canlandırdığı ana karakter kadar merakla, nefes nefese ve hayret içinde dolaştığı muhteşem bir labirenttir. Franz Kafka tam anlamıyla boş bir sayfadır; artık karakteri bir sis gibi saran trajik kitsch'ten kurtulmuştur.
Yazar ve senarist Daniel Kehlmann ve yönetmen David Schalko, alışılagelmiş Alman televizyon gerçekçiliğiyle hiçbir ilgisi olmayan, eğlenceli bir sanat eseri yarattılar: erken dönem sinema ve pop kartpostal estetiğinin, dışavurumcu oda draması ve sürrealist fantezinin çılgın bir karışımı. Her hikaye kendi anlatı perspektifini bulur – genç adamın Max Brod ve Franz Kafka arasındaki dostluğundan, bir genelev ile bir kamu hizmeti işi arasındaki geç dönem Habsburg “bromance”ından, Kafka'nın evindeki karanlık ama aynı zamanda şakşak komik aile sahnelerine kadar ( Yemek masasında devasa bir şekilde oturan Nicholas Ofczarek'in üstesinden geldiği Baba) seriye “Babylon Vienna” dokunuşu katan ve neredeyse çılgın modernliği gösteren Milena (Liv Lisa Fries) ile güneşli ama son derece karmaşık aşk hikayesine kadar. 1920’lerin ilişki söylemlerinden.
Yakın arkadaşları: Max Brod (David Kross) ve Franz Kafka (Joel Basman)
Kaynak: NDR/Süperfilm
Kafka'nın kendisi de günlük egzersiz rutinleri, kompulsif yeme alışkanlıkları ve iş hayatındaki bariz zorluklarıyla Asperger semptomları taşıyan ve yüz yıl erken gelen yenilikçi bir inek gibi görünüyor. Kafka, bütün insanlar arasında, neredeyse kasıtlı olarak yarım kalmış bir eseri geride bırakan bu talihsiz profesyonel, kendi kendini iyileştiren biri miydi? Babasının şirketine yeni atanan genel müdür olarak girerken ve aslında çok beceriksizce tökezlerken gurur duyarak “Tökezleyebilirim” diyor. Bu serideki pek çok orijinal alıntı gibi, imgeler dünyasında düzensiz ve güzel bir şekilde duran Felice Bauer'e yazılan bir mektuptan alınan cümle, Kafka'nın paradoksal ve rakipsiz ustalığını özetliyor. Bu dizide onun başarısızlığını izlemekten vazgeçmek istemezsiniz. Andreas Rosenfelder
“3 Beden Sorunu” (Netflix)
Dünyanın felsefi ve hatta teolojik gizemlerini ele alan ama aynı zamanda büyük resimlere dayanan çok fazla bilim kurgu dizisi yok. Alex Garland'ın “Devs” (2020) adlı eseri akla geliyor; Silikon Vadisi'nin yapay zeka konusundaki devasa tutkusunu yavaş ve titizlikle anlatan bu başyapıt. Şimdi Netflix, “Games of Thrones”un yapımcıları tarafından Liu Cixin'in (Çince'de her zamanki gibi soyadı Liu'dur) çok satan “Trisolaris” adlı eserinden uyarlanan “3 Body Problem” ile aynı yolu izliyor. Başarının tarifini tanımlayın, diyor bu kombinasyon.
İlk izlenim sevindirici: “3 Beden Problemi” sekiz bölümde diziler arasında rakipsiz bir görsellik gücü kullanıyor. Mao Tse-tung yönetimindeki Çin Kültür Devrimi'nden günümüzün Büyük Britanya'sına kadar uzanan, iliklerinize kadar işleyen gizemli bir gerilim filmi gelişiyor. Orijinal kitapla karşılaştırıldığında, Netflix izleyicileri için pek çok şey fantaziye dönüştürüldü ve Çin'den Batı'ya taşındı; bu da her zaman anlatının iyiliği için değil, uzun vadede zayıflama eğilimi gösteriyor. Eğer onu saf ve orijinaline daha sadık bir şekilde seviyorsanız, 30 bölümle daha fazla anlatı kapsamına izin veren ve söz konusu olduğunda saklanmak zorunda kalmayan Çin film uyarlaması “Three-Body” (2023) ile yetinmelisiniz. görsel güç.
“3 Beden Problemi”nde insanlığı destekliyorsunuz. Hala olayların üstesinden gelebilecek mi? Yoksa her şey doğanın kanunları gibi kontrolden mi çıkıyor? Sonuçta ilerleme ya da barbarlıktır. Dünya sakinlerinin uğraşmak zorunda kalacağı gezegensel veya galaktik felaketler burada açıklanmamalı. Her durumda, bir Paskalya mucizesi insanlığı kurtarmayacak, bu ancak kendi başına yapılabilir. Tatil için iyi şeyler. Jacob Hayner
ayrıca oku
Seri “3 Vücut Problemi”
“Beyler” (Netflix)
Miras almak zor bir şeydir. Bu bir lütuf da olabilir, bir lanet de. Birisi adaletsiz davranıldığını hissediyor, bir diğeri ise merhumla karmaşık ilişkileri nedeniyle kendini suçlu hissediyor. Asker Eddie Halstead için işler daha da kafa karıştırıcı. Ona yalnızca soylu ailesinin İngiltere'deki büyük mülkü miras kalmadı, aynı zamanda bir esrar plantasyonu ve gangster dünyasına giriş de miras kaldı. Eddie yeni rolüne direnir ama çok geçmeden çok yetenekli bir suçlu olduğunu anlar.
Guy Ritchie, “The Gentlemen” ile “Glass Onion” ile “Peaky Blinders” arasında bir başarı yakaladı; buna “Breaking Bad”e saygı duruşu da dahil, çünkü Giancarlo Esposito da burada şaibeli bir karakteri canlandırıyor. Böylece, işler yeniden saçma ve acımasız hale gelmeden önce, İngiliz kırsalının ortasındaki bir kalenin sade atmosferinde, odun ateşi ve ikindi çayı eşliğinde rahatlayabilirsiniz. Her bölümden sonraki kara mizah ve güvenilir heyecan verici olaylar, diziyi Paskalya tatili için mükemmel bir art arda izlenecek yer haline getiriyor. Lena Karger
“Gerçek Dedektif: Gece Ülkesi” (Sky/Wow)
Nomen est alamet, bu vakada epeyce arsızlık söz konusu olsa bile: 2014 yılında, o zamanlar diziye nispeten yeni gelen Nic Pizzolatto, adı verilen ve aslında ismine yakışan bir polisiye dizisi yazdı: yakın zamanda bir meslektaşım buna “TV gerilim filminin yüksek kitlesi” adını verdi. Pizzolatto aynı zamanda (düzgün) ikinci ve üçüncü sezonları da yazdı, ancak HBO dördüncü sezonu Issa López'in ellerine verdi; görünüşe göre iyi bir seçim.
Kötü huylu Liz Danvers rolünde Jodie Foster
Kaynak: Warner
Çünkü “True Detective: Night Country” yalnızca içerik bakımından ilk vakanın devamı olmakla kalmıyor, aynı zamanda dördüncü sezon atmosfer açısından da onunla rekabet edebiliyor – belki de tam olarak buz gibi Alaska'nın (İzlanda tarafından “oynadığı” için) yol) sıcak ve nemli güney eyaletlerinin yerini alır. Ayrıca görülecekler: Fantastik ve fevkalade huysuz Jodie Foster. Wieland'ın arkadaşı
ayrıca oku
“Fack ju Göthe”den daha iyi
“Suikasttan Sonra” (Apple)
6 Ocak 2021'den bu yana, aslında Kutsal Cuma'da başlayan bu komplo da dahil olmak üzere Amerika'ya yönelik her komplo farklı anlatılıyor. 1865 Kutsal Cuma günü, Başkan Abraham Lincoln, Washington'daki Ford Tiyatrosu'ndaki locasında bir suikastçı tarafından ölümcül şekilde yaralandı – Lincoln ertesi sabah öldü. Ancak John Wilkes Booth adında bir aktör olan tetikçi, dolu bir evin önünde işlenen bir cinayet ve bacağını kırdığı bir atlamanın ardından kaçmayı başarmıştı.
Monica Beletsky'nin gerçek suç tarihi dizisi bu çirkin olayla başlıyor ve komployu bölüm bölüm genişletiyor. Aslında koyu kahverengi görüntüler bir suç avından çok daha fazlasını gösteriyor. Ne yazık ki, AppleTV+ yalnızca haftada bir kez gerekli yenilemeyi sağlıyor, ancak dört bölüm Kutsal Cuma için tam zamanında izlenebiliyor. Wieland'ın arkadaşı
“Oderbruch” (ARD)
Doğu, doğu sınırında en vahşi olanıdır. Oderbruch'ta en azından bazı bölgelerde yerliler hâlâ kendi aralarında. Ancak bodrumdaki cesetler ortaya çıkana kadar. Dizi “Oderbruch”ta bir sabah çamurun içinde birikerek Oder setinden daha yüksek bir tepe oluşturuyorlar. Şimdi şehirlerden, Federal Polisten, Eyalet Kriminal Polis Bürosundan ve diğer anonim devlet organlarından gelen yabancılar Krewlow'u işgal ediyorlar ve kasabada aldatıcı sükuneti bozan herkes kadar şüpheyle bakılıyor.
Bir kişi eve dönüyor: Polis memuru Roland, o zamanlar pek çok şeyden rahatsız olduğu için gençken köyü terk etti, ama aynı zamanda belki de Krewlow onun için çok küçük olduğu için. Yerel bir sırdaş olan Roland'ın (yerli bir Doğu Berlinli olan Felix Kramer), inatçı Doğululardan karanlık sırlarını açığa çıkarması gerekiyor.
Korkunç bir keşif yapın: Haskel (Leonard Kunz) ve Sebastian (Sebastian Urzendowsky)
Kaynak: Picture Alliance/dpa/CBS Studios/Syrreal Dogs GmbH/ARD Degeto/Stefan Erhard
Vahşi Doğu'da görmek isteyeceğiniz her şey orada: Berlin çevresinde Ruslarla yapılan destansı savaşlardan ölen savaşlar, rakipsiz fiyatlarla çok sayıda geniş açık arazi, iki zamanlı motorlu eski model arabalar ve orijinal Doğu Almanlar. Eski Defa muhafızı bunun için görevlendirildi: Winfried Glatzeder (“Paul ve Paula Efsanesi”), Volkmar Kleinert (“Leyleklerin Zamanı”), André Hennicke (“Şehirdeki Gençler”). Şarkı yazarı ve şair Bettina Wegner bile (“Çocuklar (o kadar küçük ellerdir ki)”) eşlik ediyor.
Sekiz bölümlük dizide doğu, Polonya üzerinden Transilvanya'ya (Transilvanya) kadar genişliyor. ARD'nin medya kütüphanesi için hazırladığı dizide vampir efsanesini yeniden canlandırdığı gerçeği çok fazla ortaya çıkamaz. Vampir, kurt adam ve zombi gibi her zaman bir şeyin simgesiydi. “Oderbruch”ta Doğu'daki karanlık bir gücü temsil ediyor, bu ne anlama geliyorsa.
Her halükarda Almanya'nın Doğusu hakkında son otuz yılda olduğundan daha fazla konuşuluyor. Bu yüzden henüz bitmekten çok uzak. “Dark”tan bu yana belki de en iyi Alman dizisi olan “Oderbruch”u sadece Brandenburg kırsalına taşınmayı düşünenler izlememeli. Michael Mantarı
“Gurbetçiler” (Amazon Prime)
Hayatı yoldan çıkarmak sadece bir saniyenizi alır. Mercy bir mesajı okumak için cep telefonuna bakarken, bakması gereken çocuk ortadan kayboluyor, o da oradaydı, şimdi onu toprak yutmuş durumda. “Expats”ta altı bölüm boyunca talihsizliğin gittikçe daha da yayıldığını ve ruhunuzu daha da derinden kemirdiğini izliyorsunuz: evlilikler, arkadaşlıklar, gelecek planları çöküyor ve tesadüfen üst sınıfların bunun sınıflar arasında olabileceği yanılsaması şöyle bir şey veriyor: huzur ve aşinalık.
Lulu Wang'ın Hong Kong'daki üç Amerikalı kadının (ikisi çok zengin ve çok ayrıcalıklı) kaderini konu alan dizisi, iyi hissettiren televizyonun tam tersidir. Ancak onunla ilgilenen herkes yine de mutlu hissediyor: Çünkü üç harika oyuncuyu izliyorsunuz, çünkü Nicole Kidman'ın yüzünün yakın çekimde, onu ne kadar lüks bir şekilde yerleştirirseniz yerleştirin, herhangi bir arka plandan daha heyecan verici olduğunu fark ediyorsunuz. Ve hayattaki en büyük talihsizliğin hiçbir amacın ve umudun olmaması olduğunu öğrendiğiniz için Paskalya'ya çok yakışan bir mesaj. Peter Praschl