Borussia Dortmund'un genel kurulunda tartışmalı Rheinmetall sponsorluğuna ilişkin tartışmalar hakim oldu. Kulübün patronu Watzke, bu yüzden “uykusuz geceler” yaşadığını itiraf ediyor. Aynı zamanda sportif direktör Kehl'e de beklenmedik derecede net bir destek var.
Belki zamanıydı, belki soğuk, yağışlı havaydı. Silah şirketi Rheinmetall'in Bundesliga kulübü Borussia Dortmund'a sponsorluğunu protesto etmek için Pazar sabahı Westfalenhalle'nin önünde sadece bir avuç gösterici toplandı. Pazar günü BVB genel toplantısının yapıldığı salonun önüne şişirilebilir bir tank yerleştiren “Die Linke” partisinin Dortmund yerel şubesine ait bir pankartta “Rheinmetall ile anlaşma yok” yazıyordu.
Mayıs ayında Rheinmetall ile varılan işbirliği toplantıda daha fazla yer aldı. “Daha önce hiç bu kadar çok mektup almamıştım. Ve bunlar olumlu değildi: kulüpten ayrılmalar ve BVB'nin nasıl bu kadar dibe vurabileceği sorusu da bunların arasındaydı” dedi kulübün kendi taraftar departmanı yönetim kurulundan Jakob Scholz. “Bu sponsorluk bizi bölüyor, Borussia'yı stadyumda ve ötesinde bölüyor” dedi.
Jakob ayrıca yaygın bir temsile de açıklık getirdi. Jakob'a göre taraftar temsilcilerinin anlaşma hakkında kulüp tarafından önceden bilgilendirildiği doğru. Ancak o dönemde medyada yer aldığına göre “karar alma sürecine dahil olmayacaklardı”.
“Birkaç uykusuz gece”
Jakob ayrıca BVB yetkililerinin, kulübün kasasına üç yılda çift haneli milyonlar getiren anlaşmayı sosyal sorumluluk varsayımıyla meşrulaştırmasının “şaşırdığını” ifade etti. Şansölye Olaf Scholz'un ilan ettiği dönüm noktası ve Rusya'nın saldırganlık savaşının ardından silah şirketlerine ilişkin toplumsal bir söylemin olması önemli. Hans-Joachim Watzke o dönemde “Bunu burada da mümkün kılmak için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz” dedi.
Jakob'un aksine Watzke, özellikle politikacılardan ağırlıklı olarak olumlu tepkiler aldığını bildirdi. Pazarlama Direktörü Carsten Cramer, Rheinmetall'in talebiyle kendisine ulaştıktan sonra hem hükümetten hem de muhalefetten temsilcilerle görüştüğünü söyledi. Watzke, “Tepkiler şöyle değişiyordu: endişemiz yok ve bunun iyi olduğunu düşünüyoruz” diyor. Ancak o zamanlar “birkaç uykusuz gece” geçirdiğini de itiraf etti. “Bunun ekonomik yönleri ve sosyal sorumluluğu değerlendiren bir karar olduğunu biliyordum” diye açıkladı. Sonuçta BVB komiteleri ekonomik nedenlere göre karar verdi.
Watzke, sportif durum hakkında yorum yapmak için büyük ölçüde spor direktörü Lars Ricken'ı bıraktı. Mayıs ayından bu yana görevde olan 48 yaşındaki oyuncu öncelikle ekibi sorumlu tuttu. Bu sezon Bundesliga'da iç sahadaki altıncı maçını da Cumartesi günü SC Freiburg'u 4-0 (2-0) yenerek kazanan Teknik Direktör Nuri Şahin'in takımının, özellikle BVB'nin yalnızca beş maç oynadığı deplasmanda gelişme göstermesi gerekiyor. bir puan alabilirdi. Ricken, orada bulunan oyunculara “Sevgili takım” dedi: “Hiçbirinizin BVB'ye deplasman sıralamasında 16. sırada olmak için geldiğini düşünmüyorum.” bazıları önceki toplantılarda verilmişti.
“Burada bir şeyler inşa etmek istiyoruz”
Öte yandan Sebastian Kehl'in hala için için yanan kişiliğine ilişkin alışılmadık derecede net bir duruş sergiledi. İlkbaharda genel müdürlüğe terfi etme umudu taşıyan spor direktörünün geleceği hakkında son zamanlarda tekrar tekrar spekülasyonlar yapılıyordu. Kehl'in sözleşmesi sezon sonunda sona eriyor. Kendisiyle uzatma konusunda birçok kez konuşulmasına rağmen şu ana kadar somut bir görüşme yapılmadı.
Ricken, “Elbette burada şunu da söylemek istiyorum: Sebastian Kehl, seninle yola devam etmek benim dileğimdir” dedi. Kehl ile teknik direktör Nuri Şahin ve kendisi arasındaki işbirliğinin ne kadar iyi olduğunu vurguladı. Sonuçta üç eski oyuncu BVB'de ortak bir geçmişi paylaşıyor. “Birlikte Almanya şampiyonu olduk. Ayrıca belirli taleplerde bulunabilirsiniz. Ama aynı zamanda burada bir şeyler inşa etmek istiyoruz” diyor Ricken.
Üçlü ayrıca kadro planlaması konusunda da tamamen anlaştı. Ricken, “Tabii ki takım planlamacısı olarak Sven Mislintat ve danışman olarak Matthias Sammer ile dış etkiyi de kullandık” diye açıkladı. Ricken, Kehl ve Şahin'in karar alma kademesi ile Mislintat ve Sammer'in asistanları arasındaki bu net ayrım da Kehl'e açık bir destek anlamına geliyor.
Belki zamanıydı, belki soğuk, yağışlı havaydı. Silah şirketi Rheinmetall'in Bundesliga kulübü Borussia Dortmund'a sponsorluğunu protesto etmek için Pazar sabahı Westfalenhalle'nin önünde sadece bir avuç gösterici toplandı. Pazar günü BVB genel toplantısının yapıldığı salonun önüne şişirilebilir bir tank yerleştiren “Die Linke” partisinin Dortmund yerel şubesine ait bir pankartta “Rheinmetall ile anlaşma yok” yazıyordu.
Mayıs ayında Rheinmetall ile varılan işbirliği toplantıda daha fazla yer aldı. “Daha önce hiç bu kadar çok mektup almamıştım. Ve bunlar olumlu değildi: kulüpten ayrılmalar ve BVB'nin nasıl bu kadar dibe vurabileceği sorusu da bunların arasındaydı” dedi kulübün kendi taraftar departmanı yönetim kurulundan Jakob Scholz. “Bu sponsorluk bizi bölüyor, Borussia'yı stadyumda ve ötesinde bölüyor” dedi.
Jakob ayrıca yaygın bir temsile de açıklık getirdi. Jakob'a göre taraftar temsilcilerinin anlaşma hakkında kulüp tarafından önceden bilgilendirildiği doğru. Ancak o dönemde medyada yer aldığına göre “karar alma sürecine dahil olmayacaklardı”.
“Birkaç uykusuz gece”
Jakob ayrıca BVB yetkililerinin, kulübün kasasına üç yılda çift haneli milyonlar getiren anlaşmayı sosyal sorumluluk varsayımıyla meşrulaştırmasının “şaşırdığını” ifade etti. Şansölye Olaf Scholz'un ilan ettiği dönüm noktası ve Rusya'nın saldırganlık savaşının ardından silah şirketlerine ilişkin toplumsal bir söylemin olması önemli. Hans-Joachim Watzke o dönemde “Bunu burada da mümkün kılmak için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz” dedi.
Jakob'un aksine Watzke, özellikle politikacılardan ağırlıklı olarak olumlu tepkiler aldığını bildirdi. Pazarlama Direktörü Carsten Cramer, Rheinmetall'in talebiyle kendisine ulaştıktan sonra hem hükümetten hem de muhalefetten temsilcilerle görüştüğünü söyledi. Watzke, “Tepkiler şöyle değişiyordu: endişemiz yok ve bunun iyi olduğunu düşünüyoruz” diyor. Ancak o zamanlar “birkaç uykusuz gece” geçirdiğini de itiraf etti. “Bunun ekonomik yönleri ve sosyal sorumluluğu değerlendiren bir karar olduğunu biliyordum” diye açıkladı. Sonuçta BVB komiteleri ekonomik nedenlere göre karar verdi.
Watzke, sportif durum hakkında yorum yapmak için büyük ölçüde spor direktörü Lars Ricken'ı bıraktı. Mayıs ayından bu yana görevde olan 48 yaşındaki oyuncu öncelikle ekibi sorumlu tuttu. Bu sezon Bundesliga'da iç sahadaki altıncı maçını da Cumartesi günü SC Freiburg'u 4-0 (2-0) yenerek kazanan Teknik Direktör Nuri Şahin'in takımının, özellikle BVB'nin yalnızca beş maç oynadığı deplasmanda gelişme göstermesi gerekiyor. bir puan alabilirdi. Ricken, orada bulunan oyunculara “Sevgili takım” dedi: “Hiçbirinizin BVB'ye deplasman sıralamasında 16. sırada olmak için geldiğini düşünmüyorum.” bazıları önceki toplantılarda verilmişti.
“Burada bir şeyler inşa etmek istiyoruz”
Öte yandan Sebastian Kehl'in hala için için yanan kişiliğine ilişkin alışılmadık derecede net bir duruş sergiledi. İlkbaharda genel müdürlüğe terfi etme umudu taşıyan spor direktörünün geleceği hakkında son zamanlarda tekrar tekrar spekülasyonlar yapılıyordu. Kehl'in sözleşmesi sezon sonunda sona eriyor. Kendisiyle uzatma konusunda birçok kez konuşulmasına rağmen şu ana kadar somut bir görüşme yapılmadı.
Ricken, “Elbette burada şunu da söylemek istiyorum: Sebastian Kehl, seninle yola devam etmek benim dileğimdir” dedi. Kehl ile teknik direktör Nuri Şahin ve kendisi arasındaki işbirliğinin ne kadar iyi olduğunu vurguladı. Sonuçta üç eski oyuncu BVB'de ortak bir geçmişi paylaşıyor. “Birlikte Almanya şampiyonu olduk. Ayrıca belirli taleplerde bulunabilirsiniz. Ama aynı zamanda burada bir şeyler inşa etmek istiyoruz” diyor Ricken.
Üçlü ayrıca kadro planlaması konusunda da tamamen anlaştı. Ricken, “Tabii ki takım planlamacısı olarak Sven Mislintat ve danışman olarak Matthias Sammer ile dış etkiyi de kullandık” diye açıkladı. Ricken, Kehl ve Şahin'in karar alma kademesi ile Mislintat ve Sammer'in asistanları arasındaki bu net ayrım da Kehl'e açık bir destek anlamına geliyor.